9 Temmuz 2008 Çarşamba

Gönülden bağlı olmak...

İçinizdeki sevgiyi elinizle tutup, bir teraziye koyup tartabilir misiniz?

Çokça yerde rastladığım, hatta gazetelerin 3. sayfa haberleri içinde sıkça yer alan bir durum: "Sevgilisini/oğlunu/kızını içindeki Tanrı sevgisini azaltmasından korktuğu için öldürdü..."
Üstelik çoğu zaman, kendisini buna yönlendiren, tavsiyede bulunan bir yol göstericisi, şeyhi, şıhı, bir şeyi de olabiliyor...

Bu nedir Allah Aşkına?..

Akl-ı Selim bir kimse böyle bir şey yaparak Tanrı'ya daha yakın olabileceğini düşünebilir mi? Akli ehliyeti olmayanlar yaptıklarından sorumlu tutulamazlar. Peki o kişileri buna itenlere ne demeli? Ya da hiç günahsız katledilenlerin hesabını kim verebilir?

Sevgi, içimizdeki ışık ve her şeyin özünde benliğimizdeki niyet, bizi Tanrı'ya yaklaştırır ya da uzaklaştırır...

Dikkat ediniz, her ibadetin başında sözlü ya da sözsüz olarak, niyetinizi akllınızdan geçirerek bir anlamda kendinize telkinde bulunursunuz... Yaptığınız ya da yapmadığınız fiziksel hareketlerin başlangıcında kalpten bir niyetiniz olmazsa sadece boşuna yorulduğunuzla kalırsınız...

Yani bu şu demek de değildir. "Bak Allahım, bunu yapıyorum, kayıtlara sevap olarak geçilsin lütfen..."

Sizin ne yaptığınızla ne yapmadığınızla ilgili değildir çoğu zaman işin özü...

Kendinizi kontrol edebildiğiniz sürece, aklınızı, bilincinizi gerçek aşka yöneltebildiğiniz sürece, bu yaşamınızda karşınıza çıkan birine deli divane olmuşsunuz, gözünüz başka kimseyi görmemiş... Bunların tamamı bu dünyada kalacak. Siz yanınızda gerçek aşkınızı götüreceksiniz...

Sevgiler.