-- Müzik --
Bu seride görüp görebileceğiniz, ya da podcast diliyle
söylemek gerekirse, duyup duyabileceğiniz en hareketli kısım budur. Geri kalan
her şey olabildiğince sakin, olabildiğince dingin ve katkılı olacak…
Merhaba! Ben Burak Bakış. İlk dinleyiciler eş dost akraba
olacağı için bilen biliyor zaten. İlk kez burada karşılaşanlar için de, en özet
haliyle şöyle tanıtabilirim kendimi.
1969 doğumlu yaklaşık 30 yıldır yönetmenlik, 2 ve 3 boyutlu
animasyon ve çeşitli video prodüksiyonları ile hayatını idame ettiren, belli
ölçüde kendini yetiştirmeyi başarmış, (tevazu da bir yere kadar değil mi) evli,
iki yetişkin adamın müsebbibi, orta halli bir vatandaşım.
Bu dinlediğiniz bölüm, aslında bir tanışma bölümü. Gerçi “tanışma”
kelimesi işdeşlik içerdiği için, benim de sizleri eş zamanlı olarak tanımam
lazım ama ne yazık ki tek yönlü bir akıştayız şimdilik. Öte yandan bana ulaşmak
çok da zor değil, twitter üzerinden ya da burak.bakis(at)gmail(.)com adresinden
bana yazabilirsiniz. Bağlantılarını açıklamaya koyabilirsem daha kolay olacak
haliyle.
İşdeşlik demişken, serinin adını Katma Değerli Sohbetler
koydum. Belki ileride konuk da alırım ama genellikle ben konuşacağım, siz de
dinleyeceksiniz gibi duruyor…
Katma değer meselesi de hayatımıza bir vergi çeşidi olarak
girdiği için biraz sevimsiz dursa da aslında gayet faydalı, mümtaz bir
kavramımız… Örnek verecek olursak, silisyum ham maddesi, belli bir değere sahipken,
onun işlenerek elektronik yonga, - çip yani - haline getirilmesi, birim başına
kullanılan silisyumun değerini artırmış olur. Yani bu işlemde bir katma değer
vardır.
İşte ben de hayat deneyimlerimden, karşılaştığım olay, durum
gibi konular üzerinden siz dinleyenler için bir katma değer oluşturma
gayretinde olacağım.
Bunu yaparken bazen ağdalı bir dille kantarın topuzunu
kaçırabilirim, bazen de güncel tanımıyla herbokolog olarak algılanabilirim
belki. Ancak dediğim gibi, her hal ve durumda sakin bir anlatımla karşınıza çıkacağımı
garanti edebilirim.
E peki sakinsin de bu paldır küldür jingle ne?
Hemen açıklayalım, aslında eski TV dizilerinden, mesela “6
milyon dolarlık adam”, “uzay yolu”, “tatlı sert” ya da “tatlı cadı” gibi
dizilerin jenerik müziklerinden kullanmak istiyordum, ama işte telif melif
malum. Ben de stok müziklerden o dönemi hatırlatacak bir seçim yaptım.
Neden mi? Belki çocukluğumu özlüyorumdur. Ama daha çok eski
Türkiye’yi özlediğim kesin.
Bu bölüme düşen siyasi mesajımızı da verdiğimize göre,
yavaştan veda etme zamanı da gelmiştir sanırım.
Ha, bu arada öyle haftalık aylık belirli bir periyot
olmayacak. İşten güçten vakit buldukça, konu biriktikçe ki başlangıç için bol
miktarda var, bölümleri kaydedip size ulaştıracağım. İlk konu tahmin edeceğiniz
gibi deprem olacak. Bambaşka bir açıdan değerlendirmeye çalışarak… Zaman içinde
biriktikçe zaten topluca dinleme fırsatınız da olur.
Kapatmadan bir detay daha vereyim, burada dinledikleriniz
yazılı olarak da taammudenask(.)com üzerinde, podcast sekmesinde yer alacak.
Taammüden, yani bilerek isteyerek tasarlanmış aşk, tabi ki Türkçe karakter
olmadan, bitişik, nokta kom… Bu alanda benim 1985’ten beri kenara köşeye
yazdığım şeyleri kronolojik ya da tema ayrımına göre sıralanmış olarak
bulabilirsiniz.
1 dakikalık merhaba mesajı aldı yürüdü nerelere dayandı. De
hoydi. Tekrar buluşmak üzere. Esen kalınız efendim…
-- Müzik --